Kerime Yıldız yazdı: ERDOĞAN KATAR’DA MIYDI YOKSA MARDİN’DE Mİ?

Kerime Yıldız yazdı: ERDOĞAN KATAR’DA MIYDI YOKSA MARDİN’DE Mİ?

Kerime Yıldız yazdı: ERDOĞAN KATAR’DA MIYDI YOKSA MARDİN’DE Mİ?

Bu yazıyı kaleme almak için epeyce düşündüm taşındım. Benim şaşkınlığımı başkalarının da yaşadığını okuyunca yazmaya karar verdim. Meğerse sosyal medyada, “Erdoğan, Katar’a maç seyretmeye gitti gitmedi” kavgası olmuş. “Gitmedi, Mardin’deydi” diyenler varmış.

Erdoğan’ı Mardin’de zannedenler haklılar. Akşam dokuzdan sonra ahaber’de “Erdoğan Mardin’de gençlerle buluştu” haberi varsa doğal olarak Katar’a gitmediğini düşünmüş olmalılar. Ben daha da ilginç bir şey kurguladım. Katar’dan erken ayrılıp Mardin’e gelmiş olmalıydı. Ama bunun için daha maç başladığında kalkmış olması gerekirdi. Şüphelerimi, bir arkadaş ile paylaştım. “Erdoğan, İstanbul’a döndü.” haberini bana mesaj atınca biraz daha araştırdım. Erdoğan’ın gençlerle buluştuğunda giydiği kıyâfeti, bir gün evvel Mardin’de gündüz gezerken giydiği kıyâfetti. Yâni ekranda ve birçok haber sitesinde sanki o akşam olmuş gibi verilen haber, bir önceki akşama âitti.

Haberin verildiği saatlerin peşine düşünce işin aslını öğrendim. Yeni Şafak gazetesi, saat 21.00 civârında, Erdoğan’ın Mardin’de gençlerle buluştuğu haberini, “dün” diye zaman belirterek vermiş. Fakat bundan sonra haber yapan Sabah, Akşam gibi siteler, o günmüş gibi yayınladılar. Dün kelimesi haberde yoktu. Ahaber ekranında ve diğer haber sitelerinde de böyle verilince doğal olarak Erdoğan’ın Katar’a gitmediğini, Mardin’de olduğunu düşünenler oldu.

Sabah gazetesinin internet sitesi, bununla da kalmadı. Ağustos başında verilen, “CHP’li belediyenin işten çıkardığı şehit eşine, Erdoğan sâhip çıktı” haberini, yeni habermiş gibi girdi.

Peki niye böyle oldu?

Katar’da Arjantin-Fransa final maçı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Katar Emiri’nin dâvetlisi olarak, itibardan tasarruf etmeden âlâ-yı vâlâ ile maçı seyretmeye gidiyor. Yanında spor bakanı, Cumhurbaşkanlığı sözcüsü, iletişim başkanı, spor bakanı ve üç milletvekili var. Böylesine gösterişli bir gidiş, spora gösterilen bu ilgi, gâyet güzel bir reklam elbette. Fakat kupayı kazanan Arjantin’in mızıkçı devlet başkanı, halkının yaşadığı ekonomik krizi gözeterek maçı seyretmeye gitmemişse pek de iyi bir reklam olmaz.

Messi’nin attığı golde spiker, şöyle bir şey söyledi:

“Messi, olması gereken yerdeydi.”

Arjantin devlet başkanı da olması gereken yerdeydi.

Fakat bizim Cumhurbaşkanımız, olması gereken yerde değildi. Çünkü bizde de ekonomik kriz var. Katar Emiri’nin gül hatırına bu kadar masraf niye?

Bilmem anlatabildim mi? Erdoğan’ın Katar’da oluşu eleştiri oklarını çekince bir gün önce Mardin’de katıldığı toplantı, yeni haber gibi servis edildi. O kadar gözümüze sokuldu ki “Katar’a gitmediğini düşünenler bile oldu. Ya benim ahmaklığıma ne demeli? Yeni Şafak’taki “dün” kelimesini görene kadar yol saat hesâbı yapıp durdum.

Bir muhteşem(!) habercilik örneği de ödül töreninde Katar Emiri’nin hediye ettiği yerel kıyâfeti giyen Messi hakkında. Önce “Messi, transparan kıyâfet giydi” diye dalga geçildi. Maalesef Yeni Akit de böyle haber yaptı ve Katar Emiri’nin hediyesini aşağılayanlar kervanına katıldı.

Kısa bir süre sonra aynı gazete, kıyâfeti giydiği için Messi’ye kızıp küfürü basan Fâtih Altaylı’yı Katar düşmanlığı yapmakla suçladı. Saatler sonra da “soytarı” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler