Sadullah Özcan
Kısır döngüden kurtulmak
Gündemler çok farklı olunca daldan dala atlıyormuşuz gibi geliyor. Bundan önce ABD seçimleri ve sonrasında gelişen kaosu yazdık. Şimdi Başkan Biden’in yoğurt yiyişini göstermesine fırsat verip izleme zamanı. Bunun için önünde 6 ay ila 2 yıllık bir süreç var. Özellikle ABD vatandaşları açısından.
Bizi ilgilendiren yönü itibarı ile ise süre başlamış durumda. Türkiye’nin Biden dönemi için en kötü senaryolara karşı hazır olduğunu düşünüyorum. Beklentilerin aksine Obama’nın son dönemi ve Trump dönemine göre ABD’nin aklını biraz başına alması halinde karşılıklı güzel adımlar atılabilir. Yani bundan sonra ABD düşünecek. Türkiye açısından değişen bir şey olmaz. Zaten Türkiye açısından durum belli. ABD’nin Irak, Suriye, Doğu Akdeniz 6. Filo, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Ukrayna, Gürcistan üsleri ile Türkiye’ye yönelik bir ablukası var. Parasını verdiğimiz savunma araçlarını çeşitli bahanelerle vermemesi de dâhil ABD’nin bundan böyle Türkiye’ye sadece savaş ilanı kozu kalmış durumda. Suriye’de Akdeniz’e uzanan bir terör koridoru açmayı başaramadığını gerçeği ortada.
Türkiye ise bütün bu olumsuz şartlarda bugüne kadar ayakta kalmayı başarmış. Bundan sonra ABD’nin atabileceği hiçbir adımın etkisi daha derin olmaz. İşte bu noktada Türkiye’nin içten karıştırılması en büyük silah olur. Bugüne kadar ABD veya global güçlerin ülkeleri karıştırmak için kullandıkları bütün yöntemlerin masaya yatırılmaya ihtiyaç var. Özellikle iç karışıklık ve kaos çıkarılması konusunda dünyada oluşturulan fon kaynaklarının hareketleri izlenmelidir.
“Cehenneme giden yol iyi niyet taşları ile döşelidir” sözü unutulmamalıdır. Ülkeleri kaosa sürükleyen yöntem toplum katmalarının hassasiyetlerinin kaşınmasından geçer. Bunun içinde en iyi yol STK’lar üzerinden fonlamadır. Yani toplumun kanaat önderlerinin bir kısmına çıkar sağlamaktır.
Türkiye’de Soros benzeri sayısını bilmediğimiz kadar yabancı fon sağlayan yapı vardır. Büyük elçiliklerin sağladığı fonları saymıyorum. Çok masumane amaçlara odaklanmış gibi görünüyorlar.
Gezi olayları sırasında bu fonların etkinliğini yakından gördük.
İşte Biden’in gelişi ile Türkiye’de en fazla kaos çıkarmaya yönelik hareketler artabilir. Allah’dan ABD’nin kendi içinde baş gösteren toplumsal kaos bizim için düşünülen planları en azından geciktirecektir.
Her şeye rağmen uyarı yapmakta yarar vardır. Türkiye’de siyaseten toplumsal taban kırılgan hale gelmiştir. Mevcut siyasi yapıların iktidarı ve muhalefeti ile toplumsal beklentilerin gerisinde kalması kaos ortamını hazırlaması için yeterlidir. İşte bu noktada kısır çekişmelerden uzak toplumun bütün katmanlarının temel sorun ve beklentilerine tercüman olacak çözüm odaklı stratejilere mevcut siyaset kurumları yönelmelidir. Son zamanlarda ağırlaşan siyaset dili bu açıdan yangına benzin ila gitmeyi andırıyor.
Yoksa toplum hassasiyetlerini çok iyi okuyan global güç odaklarının kaosa sürükleyen hamlelerinden kurtulmamız imkânsızdır. Unutmayalım Cumhuriyetin 100. Kuruluş yılında bizi boş geçeceklerini ummak büyük abdallık olur.
Kalın sağlıcakla…