Alp Tufan
Kurtlar İmparatorluğu
Ünlü fransız yazar JEAN CHİRSTOPER GRANGE nin yazdığı roman KURTLAR İMPARATORLUĞU adı ile 2002 yılında yayınlanmasından sonra 2005 yılında beyaz perdeye uyarlanarak filme alınan başrolünü ünlü fransız sanatçı JEAN RENO’nun oynadığı sinema yapıtı.
Jean Reno filmleri içinde en sevdiğim filmi LEON dur.Hiç unutamadığım sahnede filmin sonunda onu arkasından kaçarken vuran İSTİHBARAT mensubunun onu cesetini çevirip yüzüne baktığı anda LEON’nun elindeki mandalı çekilmiş el bombası ile ikisininde beraber infilak etmesi,okuyucularıma tavsiye ederim o sahneyi izleyin muhakkak.
Yazılarımızdan rahatsız olan kamuya karşı gerçekleri yansıtmamızdan rahatsızlık duyan bazı kimseler tabiki isimimi kullanmadan ama anlıyacağım şekilde sosyal medyada paylaşımlar yapıyorlar.
Bugün sizlere yazacaklarım her dönem güç arayan,güce tapan insanların sahte kahramanlıkları,riyakarlıkları,oyunculukları,toplumda star olarak yer bulsada tarih önünde muhakkakki yaşarken yada öldükten sonra yaptıkları sahtelikleri meydana çıkacaktır.
Tarih yazıyoruz burda ülkenin bilinmeyenlerini,örtbas edilen gerçekleri ve gördüğümüz zulmün ve haksızlığı yapan güçleri deşifre ediyoruz.
Özellikle doğrular üstünden kamuoyu oluşturup kendi faliyetlerini örten güçleri deşifre etmemek,FETÖ terör ve casusluk örgütünün bu MİLLETE dönüşü gibi olur,kendimize yapılan haksızlıkları anlatarak ülkenin altına dinamit yerleştirenleri meydana çıkarmamız gerekli.
İlk olarak şunu ifade edeyim,hakkımda ırkçı ve faşist söylemleri tamamen yalan ve iftiradır.
Eşim çocuğumun annesi doğu anadolu kökenli VAN ilimizdendir,annem kayseri ve adana kökenlidir,faşist değiliz sadece ben bu ülkede doğdum babam ,annem TÜRK burasıda TÜRKİYE CUMHURİYETİ tabiki TÜRK ırkından olmaktan gurur duyucam.
Bu gayet doğal,ALMANYA’da ALMANLAR GERMEN ırkından olmaktan RUSYA’da RUSLAR SLAV olmaktan gurur duyar bu bir MİLLETİN olmazsa olmazı.
Almanya devleti ve Rusya devleti ile bir organik bağım var bu doğru,Almanyada bir eniştem vardı RİCHARD ikinci dünya harbinde Alman Nazi ordusunda görev almış,KOÇ soyadını aldı kendi soyadını değiştirip niye böyle yaptın diye sordum,bana dediki KOÇ güçlü isim Türkiye’de onun için tercih ettim.
Koç ailesi ülkemizin en tarihsel ve güçlü ailesi.Herkes onun gölgesi altında olmak,yakın olmak ve bu imparatorluğun gölgesinde yaşamak ister.
Çocukluğumda ve gençliğimde ailenin bir ŞEVKET dayısı vardı.Üst düzey devlet yöneticiliği yapmış çok iyi niyetli bir insandı.Ona güvenirdim,o olmasa rahmetli babamı küs olarak kaybedecektim.
Şevket dayım çok sosyal bir insan olduğu gibi rahmetli VEHBİ KOÇ beyin yakın dostu ve komşuydu.Haftada bir kaç gün beraber bir yerlere gider sohbet ederlerdi.
En çokta sarıyer ordu evinde günlerini geçirir,ülkenin ekonomisi,siyaseti,sosyal yaşantısından konuşurlardı.Şevket dayının baldızıda TÜRK SİNEMASININ ünlü yıldızlarından Sema Özcan hanfendiydi,kendisi Londrada yaşardı.
Şevket dayım encümeni daniş gurubu ve NECDET URUĞ paşa ilede yakın arkadaştı.
Tabi bu sohbetlerinide zaman zaman benle paylaşır gençken bilemiyeceğim konuları bana anlatırdı.
Tecrübelerimizi ve size aktardığımız bilgileri,çocuk yaştan bu insanların bize aktardıklarından yazıp çizip anlatıyoruz.
Tabi 7 şubatın bende iki tane hatırası var biri babamı bu tarihte kaybetmem,biride bugünü anarken BALYOZ ve ERGENEKON davasından yargılanırken rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan ERGÜN SAYGUN paşamıza halkalıdaki yattığı hastaneye gidip kan vermem.
Paşamızın biyografisinden okuduklarımı öğrenince ALLAHA dua ettim.
Ama aranmam varmış bilmiyorum ertesi günü gözaltına alınarak savcının karşısına çıktım ifade verdim,polis arkadaşlar diyorki biz sizi bir yıldır başka adreste arıyoruz.
Adres benle alakası olmayan bir yer dönemin KUMPAS ekibinin hazırladığı senaryolar.
Belirtmek istediğimde bu işlerin içinde sadece FETÖ cüler yok,bu cemati kullanabilen başka guruplarda var.
Dürüst insanların askerlerin ve diğer devlet görevlilerinin kullanılmasına karşıyım.Doğrular bir tane.
Özellikle ANADOLU kadınlarının geldiği şehir ve bölgelerden aile yapısı içine sızabilen masonik istihbaratçı yapılarıı var ülkemizde.
Bunlar görüntüde anadolu insanı arka planda iskoçyalı.
1983 yılında babam hemen öldükten sonra geriye kalan tek amcam o yıl ERGENEKON yapılanmasının başına geçen X şahısla babaanneme ziyarete geliyorlar gündüz yalı apartmana.
Babaannemin üst kat komşusu ÇUKUROVA HOLDİNGİN patronu sayın MEHMET EMİN KARAMEHMET beyefendi.
Babaanneme amcam ile birlikte ailenin sır olabileceği konularda tarihsel sorular soruyor.
Babaannemde buna çok sinirleniyor,bir kaç gün sonra ben gittiğimde yanıma oturup fısıltı ile bana ak oğlum bu RIZA bir adamla buraya geliyor ölmüş çocuklarım ve kardeşlerim hakkında garip,garip sorular soruyor,bu RIZA beni sinir ediyor,neyin peşinde bu,anladım babaanne dedim.
Şimdi son dönemde herkes bir yerlere sığınıyor,herkes sahte kahraman,herkeste üçbeş kuruşun derdinde.
Biz tarih yazarken sizin iftiralarınız komplolarınız ile karşı karşıya kaldık ülkemizden vatanımızdan soğuttunuz bizi bu kırk yılda.
Benim duruşum param varsa ÇINAR otelinin diskoteğine hesapları toptan aylık çek ile öderim devamlı imzalı bir şişem olur,yoksa köyün balıkçı barınağında bulgarın açık şarabı ile leblebiyi balıkçı teknesi içinde meze yaparım.
Kimsenin namusu,şerefi,haysiyetine oynayarak servetlere çökmek için mevki,makamı sizler gibi kullanmam.
Benim yaşadığım hayatın TARİHİ altında ezilirsiniz,önümüzden çekilin.
Saygılarımla,
ALP TUFAN
21.12.2020
KURTLAR İMPARATORLUĞU.
Ünlü fransız yazar JEAN CHİRSTOPER GRANGE nin yazdığı roman KURTLAR İMPARATORLUĞU adı ile 2002 yılında yayınlanmasından sonra 2005 yılında beyaz perdeye uyarlanarak filme alınan başrolünü ünlü fransız sanatçı JEAN RENO’nun oynadığı sinema yapıtı.
Jean Reno filmleri içinde en sevdiğim filmi LEON dur.Hiç unutamadığım sahnede filmin sonunda onu arkasından kaçarken vuran İSTİHBARAT mensubunun onu cesetini çevirip yüzüne baktığı anda LEON’nun elindeki mandalı çekilmiş el bombası ile ikisininde beraber infilak etmesi,okuyucularıma tavsiye ederim o sahneyi izleyin muhakkak.
Yazılarımızdan rahatsız olan kamuya karşı gerçekleri yansıtmamızdan rahatsızlık duyan bazı kimseler tabiki isimimi kullanmadan ama anlıyacağım şekilde sosyal medyada paylaşımlar yapıyorlar.
Bugün sizlere yazacaklarım her dönem güç arayan,güce tapan insanların sahte kahramanlıkları,riyakarlıkları,oyunculukları,toplumda star olarak yer bulsada tarih önünde muhakkakki yaşarken yada öldükten sonra yaptıkları sahtelikleri meydana çıkacaktır.
Tarih yazıyoruz burda ülkenin bilinmeyenlerini,örtbas edilen gerçekleri ve gördüğümüz zulmün ve haksızlığı yapan güçleri deşifre ediyoruz.
Özellikle doğrular üstünden kamuoyu oluşturup kendi faliyetlerini örten güçleri deşifre etmemek,FETÖ terör ve casusluk örgütünün bu MİLLETE dönüşü gibi olur,kendimize yapılan haksızlıkları anlatarak ülkenin altına dinamit yerleştirenleri meydana çıkarmamız gerekli.
İlk olarak şunu ifade edeyim,hakkımda ırkçı ve faşist söylemleri tamamen yalan ve iftiradır.
Eşim çocuğumun annesi doğu anadolu kökenli VAN ilimizdendir,annem kayseri ve adana kökenlidir,faşist değiliz sadece ben bu ülkede doğdum babam ,annem TÜRK burasıda TÜRKİYE CUMHURİYETİ tabiki TÜRK ırkından olmaktan gurur duyucam.
Bu gayet doğal,ALMANYA’da ALMANLAR GERMEN ırkından olmaktan RUSYA’da RUSLAR SLAV olmaktan gurur duyar bu bir MİLLETİN olmazsa olmazı.
Almanya devleti ve Rusya devleti ile bir organik bağım var bu doğru,Almanyada bir eniştem vardı RİCHARD ikinci dünya harbinde Alman Nazi ordusunda görev almış,KOÇ soyadını aldı kendi soyadını değiştirip niye böyle yaptın diye sordum,bana dediki KOÇ güçlü isim Türkiye’de onun için tercih ettim.
Koç ailesi ülkemizin en tarihsel ve güçlü ailesi.Herkes onun gölgesi altında olmak,yakın olmak ve bu imparatorluğun gölgesinde yaşamak ister.
Çocukluğumda ve gençliğimde ailenin bir ŞEVKET dayısı vardı.Üst düzey devlet yöneticiliği yapmış çok iyi niyetli bir insandı.Ona güvenirdim,o olmasa rahmetli babamı küs olarak kaybedecektim.
Şevket dayım çok sosyal bir insan olduğu gibi rahmetli VEHBİ KOÇ beyin yakın dostu ve komşuydu.Haftada bir kaç gün beraber bir yerlere gider sohbet ederlerdi.
En çokta sarıyer ordu evinde günlerini geçirir,ülkenin ekonomisi,siyaseti,sosyal yaşantısından konuşurlardı.Şevket dayının baldızıda TÜRK SİNEMASININ ünlü yıldızlarından Sema Özcan hanfendiydi,kendisi Londrada yaşardı.
Şevket dayım encümeni daniş gurubu ve NECDET URUĞ paşa ilede yakın arkadaştı.
Tabi bu sohbetlerinide zaman zaman benle paylaşır gençken bilemiyeceğim konuları bana anlatırdı.
Tecrübelerimizi ve size aktardığımız bilgileri,çocuk yaştan bu insanların bize aktardıklarından yazıp çizip anlatıyoruz.
Tabi 7 şubatın bende iki tane hatırası var biri babamı bu tarihte kaybetmem,biride bugünü anarken BALYOZ ve ERGENEKON davasından yargılanırken rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan ERGÜN SAYGUN paşamıza halkalıdaki yattığı hastaneye gidip kan vermem.
Paşamızın biyografisinden okuduklarımı öğrenince ALLAHA dua ettim.
Ama aranmam varmış bilmiyorum ertesi günü gözaltına alınarak savcının karşısına çıktım ifade verdim,polis arkadaşlar diyorki biz sizi bir yıldır başka adreste arıyoruz.
Adres benle alakası olmayan bir yer dönemin KUMPAS ekibinin hazırladığı senaryolar.
Belirtmek istediğimde bu işlerin içinde sadece FETÖ cüler yok,bu cemati kullanabilen başka guruplarda var.
Dürüst insanların askerlerin ve diğer devlet görevlilerinin kullanılmasına karşıyım.Doğrular bir tane.
Özellikle ANADOLU kadınlarının geldiği şehir ve bölgelerden aile yapısı içine sızabilen masonik istihbaratçı yapılarıı var ülkemizde.
Bunlar görüntüde anadolu insanı arka planda iskoçyalı.
1983 yılında babam hemen öldükten sonra geriye kalan tek amcam o yıl ERGENEKON yapılanmasının başına geçen X şahısla babaanneme ziyarete geliyorlar gündüz yalı apartmana.
Babaannemin üst kat komşusu ÇUKUROVA HOLDİNGİN patronu sayın MEHMET EMİN KARAMEHMET beyefendi.
Babaanneme amcam ile birlikte ailenin sır olabileceği konularda tarihsel sorular soruyor.
Babaannemde buna çok sinirleniyor,bir kaç gün sonra ben gittiğimde yanıma oturup fısıltı ile bana ak oğlum bu RIZA bir adamla buraya geliyor ölmüş çocuklarım ve kardeşlerim hakkında garip,garip sorular soruyor,bu RIZA beni sinir ediyor,neyin peşinde bu,anladım babaanne dedim.
Şimdi son dönemde herkes bir yerlere sığınıyor,herkes sahte kahraman,herkeste üçbeş kuruşun derdinde.
Biz tarih yazarken sizin iftiralarınız komplolarınız ile karşı karşıya kaldık ülkemizden vatanımızdan soğuttunuz bizi bu kırk yılda.
Benim duruşum param varsa ÇINAR otelinin diskoteğine hesapları toptan aylık çek ile öderim devamlı imzalı bir şişem olur,yoksa köyün balıkçı barınağında bulgarın açık şarabı ile leblebiyi balıkçı teknesi içinde meze yaparım.
Kimsenin namusu,şerefi,haysiyetine oynayarak servetlere çökmek için mevki,makamı sizler gibi kullanmam.
Benim yaşadığım hayatın TARİHİ altında ezilirsiniz,önümüzden çekilin.
Saygılarımla,
ALP TUFAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.