Alp Tufan
MAHFİLİN YIKIM EKİBİ…
Sevgili okuyucularım iyi bir Pazar günü sizlere diliyorum.
Bugün biraz nostalji yaparak ülke sorunlarını ve sosyo siyasi yaşamımızı gözünüzün önüne getirmek istiyorum.
Hemde Pazar günü dinlendirici bir konu olacağını düşünüyorum.
Bu hafta RUSYA FEDERASYONU BÜYÜKELÇİLİĞİ internet sayfasından 9-17 ağustos 1965 yılında dönemin BAŞBAKANI merhum SUAT HAYRİ ÜRGÜPLÜ beyefendinin SSCB(SOVYET SOSYALİST CUMHURİYETLER BİRLİĞİ) devletine resmi ziyaretinden dolayı o günün heyetinin toprağı bol olsun BAŞKAN LEONİD BREJNEV ile resmi görüşmelerinin resimlerini yayınladı tabi bir sürü hatıralar gözümde canlandı.
Benim büyüdüğüm mahallenin başında merhum CUMHURBAŞKANIMIZ CEVDET SUNAY sonundada BAŞBAKAN yine merhum hemşerimiz KONYAlı SADİ IRMAK beyefendi otururdu.
Varın mahallenin orta yerlerini siz düşünün:)1960 ve 1970'li yıllar.
Şu anda bir birine paralel olan sokakların adı SUAT HAYRİ ÜRGÜPLÜ ve PROFOSÖR SADİ IRMAK sokak diye geçer.
1976 yılı artık ülkenin üstüne KARABULUTLARIN çöktüğü günler.
Huzurumuz ufak ufak kaçmaya başladığı dönemler.
TRT 80'ler dizisindeki TADIGÜZEL pastanesi diye kurulacak pastanenin adı ABDULLAH adı konarak açıldı.
Çok lezzetli ürünler üreten ve hala yaşamını sürdüren bu pastanenin sarışın bizimle aynı yaşta oğlu bize anlatırdı.
PASTANENİN adı TADI GÜZEL olucaktı babamın hatrını kıramadığı bir arkadaşı çok ısrar etti kendi adını koy sen PASTA ustasısın ABDULLAH koy adını diye söylemiş.
Abdullah beyde dostu arkadaşının hatrını kırmayıp kendi pastanesinin ünvanına kendi adını vermiş,müessesenin adı ABDULLAH oluyor.
Ne limonatalarını içtik ne pastalarını yedik,hey gidi günler.
1977 yılından sonra sıkıntılar iyice ülkede,şehrimizde,semptimizde ve aile yaşantımızda artmaya başladı.
FAŞİST KENAN EVREN’in genel kurmay başkanı olması ile anarşinin boyutları arttı.
Bir yaz sabahı bir kalktık şimdiye kadar hiç görmediğimiz bir şekilde AFİŞLEME yapılmış, İstanbul'un müstesna semti BAKIRKÖYE bağlı YEŞİLYURT semtimizde.
Tüm duvar yazıları anarşistler tarafından ya fırça ile boyamayla yapılır,yada kağıttan baskı afişlerle ama bu farklı.İlk defa böyle bir yöntem görüyoruz.
Nedir bu duvara ŞABLON ile boyama tekniği.
Teknikten de geçtik anlam veremiyoruz KIRMIZI şablon baskı bu nedir.
Baskıda şu var bir İNSAN kafası siyah etrafı kırmızı altında APO yazıyor.
Kim ulan bu APO tüm duvarlarda.
İlkten aklıma karşı semtimizin ağabeylerinin kurduğu YEŞİLKÖYÜN YENGEÇLER çetesinden birinin adınımı nam yapıyorlar böyle bir şeyemi başvurdular diye aklıma geldi.
Cevdet Sunay beyin köşkünün güvenliğini sağlayan ALLAH RAHMET eylesin bekçi HASAN babanın yanına gittim çok mert bir insandı daha sonraki günlerde bizi bir olayda ölümden kurtardı.
Ona sordum Hasan baba kim bu APO.
Bilmiyoruz ALP dedi,bildiğimiz bunların ANARŞİST olduğu ilerde SÜLEYMAN DEMİREL beye yakın büyük mütehait merhum BAHATTİN GÖREN beyin greve giden işçilerinin içinden bu afişlemelerin yapıldığını söyledi.
O günlerde OLEYİS sendikasının ÇINAR OTELİNDEKİ grevi bitmiş duayen gazeteci sayın UĞUR DÜNDAR beyefendide yine eski sempti samatyadan bir arkadaşı olan ADEM beyle grevin sonlanması ile otelin pastanesini ve diskoteğinin işletmesini almışlar,otelin sahibi olan ERCAN HOLDİNGTEN.
Yani ülkenin 43 yılını yiyen ORTADOĞUNUN kaderinin içine eden ABDULLAH ÖCALAN’nın bu işlere başlangıç yeri SİVEREK,HİLVAN,SİLVAN,LİCE olarak bilen TÜRKİYE, aslında APO efendinin yeşerdiği yerler ANKARA’ da Maltepe, Tunalı Hilmi'de Bestekar Sokak, İstanbulda BAKIRKÖY ve Yeşilyurt semtleri ilginçtir.
Hatıralarla bu konuyu burada bırakıyorum bu konu ile 2019 yılında OCAK MEDYADA gazeteci HASAN MESUT ÖNDER beye tafsilatlı röportaj verdim tavsiye ederim.
Başlığı (DERİN DEVLET,RUSYA,FETÖ)
Semtimizde vatansever,hakkaniyete önem veren delikanlılığın tarihini yapmış insanlarda çok vardı.
1979 yılında kulübümüzün yıllık tenis turnuvasında turnuvaya kulüp takımı içinde girdiğimde şok bir olayla karşılaştım.
Vatikan devletinin İstanbul temsilciliğinde muhasip olarak çalışan merhum ADRİREN beyin İTALYA’ da yaşan oğlu çok kuvvetli bir tenisçi İtalyan liginde başarılı sonuçlar almış BAY SANDRO’yu misafir üye olduğu halde turnuva fikstüründe önüme koydular.
Artık yalnız TÜRK ALP’ in ikinci bir oyun oynamaya şansı kalmayacak çünkü beni dümdüz eder.
Bu beni çok üzdü büyük bir haksızlık var, itiraz etsem de turnuva yöneticilerine ve tenis şubesi başkanı rahmetli ORHAN ŞUŞUT beye kabul ettiremiyorum.
Kafam attı, gittim kulüp ikinci başkanı sayın RAMİ DOĞAN abimize.
Rami bey İstanbul'da RAMİ semtimize ADALET PARTİSİNDEN belediye başkanı olmuş çok sevilen belediye başkanı olarak görevini bitirmiş abimiz.
Babamında arkadaşı,dedim RAMİ abi vaziyet bu.
Rami abi ayağa kalktı ben bu memleketin çocuğunu yedirmem anlının terini haksızlığa maruz bırakmam dedi.
Çıktı başkanlık makamından dedi SANDRO beyi misafir üye olduğu için turnuva dışına çıkartıyorum. Ben burada TÜRK evladını yedirmem dedi,tabi ORHAN ŞUŞUT abimizle biraz münakaşa oldu,merhum şuşut tenis şubesinden istifa etti bu olay yüzünden, ama BAY SANDRO turnuvadan çekildi.
Rami abi 12 eylül 1980 ihtilalinden hemen sonraki günlerde FAŞİST KENAN EVREN cuntası tarafından yıkılmak üzere gelen dozerlerin önünde durmuş ve yıkımı kısmi önlemiş çünkü kayıkhanemize kadar yıktı FAŞİSTLER, sonra Ankara'dan hatırlı kimselerle devreye girerek yıkımı önledi, sağolsun HAVA KUVVETLERİ komutanlığımız haklı davamızda destek vererek dönemin HAVA HARP KOMUTANLIĞI sayesinde yıkımdan kurtulduk, RAMİ abinin bu cesareti ve kararlığı kulübümüzü kurtardı.
Sayın RAMİ DOĞAN abi meşhur Salı gecelerini RAMİ semtinden çocukluk gençlik arkadaşları ile başlattı.
Her haftanın Salı geceleri kulüpte masa kurulur Salı gecelerinin üyeleri yerlerini alırdı.
Misafir RAMİ semtinden olmayan hatırlı birkaç abimiz ve en geç yavru kurt ben Salı gecelerini kaçırmazdım.
Rami semtinden SELEHATTİN abi, KRAL FARUK abi, ARNAVUT CAFER bey, AHMET YEŞİLAY abimiz,GÜLDOĞAN abi vs. bir çok isim.
Hepsi İstanbul'un tarihi sosyal yaşantısı ve iş hayatı ile bitmez tükenmez maceralar.
RAMİ semtinin yine eski bir yaşayanı akademisyen emekli deniz subayı EROL MÜTERCİMLER bu insanları tanır mı hep merak ederim.
Bir gün Salı gecesindeyim GÜLDOĞAN abi ile yan yana oturuyoruz karşımda Yeşilay Ahmet abi var,dedim ben kalkayım otur ALP bu saatte nereye gece yeni başladı,abi biraz hastayım da diyorum otur otur bir duble daha iç diyorlar en sonunda zor bela kalktım arabaya bindim son sürat gideceğim yere varmam lazım,fakat varamadım.
Güldoğan abi duyduğu PATLAMA sesinden AHMET bu bizimki demiş:)
Rami abi ve masadakilere derin bir sessizlik çökmüş,
TÜRKİYE'NİN 1. SUSURLUĞU gizli kalmış tarihi.
İYİ PAZARLAR,
SAYGILARIMLA...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.