Dr. Mehmet Cavlı
Muhalefetin Durumu
Her iktidarın uzun yıllar yorgunluğu, seçilip giden milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, yönticileri gelirler, geçerler. Bir durum var ki dikkatle bakılır;
İktidarı kuranların yüzde kaçı iktidarda duruyor? Manzaraya bir bu yönden bakılsa kimler memnun, kimler memnun değil? Partiyle temas kuruluyor mu? Halk, vatandaş onlardan memnun mu kaldı? Hepsi de vatandaşın denetiminden ve kurumsal denetimlerden geçti mi?
Muhalefet bu konuyu zaman içinde irdeler. Ancak, ölçüler nelerdir? Kimine göre, ekmek fiyatı, kimine göre asgari ücret, kimine göre satın alma gücüdür.
Kısaca, hayat pahalılığı ve adaleti bir arada düşünenlerde olabilir.
Diğer taraftan, muhalefetin ayakları, kolları, kadrosu, bünyesi ve beyninin ortaya çıkartılması başarılı olmasının gereğidir. Yoksa, iktidarı eleştirmek çare değildir.
Muhalefet dikkat edecek; iktidara yardım eden, laf taşıyan var mı? İktidarın değirmenine su taşıyan var mı? bakacak. Paraya, makama zaafiyeti olan var mı? Yöneticilerin uyumu, fikir ve düşünce kapasitesi iyi mi? Bu gibi araştırmalar gerek. Kadro kalitesi hepsinin üstünde ölçüdür.
Muhalefet sözcüsünün güvenirliliği, kişilik kalitesi, hayat kültürü, güvenirliliği, fedakarlığı öne çıkan ölçüler. Vatandaş bunları irdeler. Konulara hakimiyeti, anlatma kabiliyet, sakinliği, vatandaşa saygısı vatandaşın süzgecinden geçerken bunlar süzgeç konulardır. Muhalefet sözcüsünün çok iyi bir kurumsal aracı olduğu da unutulmamalıdır. Kurumsal bir partinin sözcülüğü büyük sorumluluktur.
Muhalefetin görevi denetimdir.
Muhalefetin iktidarı denetimi için mükemmele yakın siyasi kadro ve araştırma elemanlarının varlığı ihtiyaçtır.
Siyaset başarı üzerine kurulmuştur. Başarının süresi bellidir.
İktidarın başarı ölçüsü ve muhalefetin başarı ölçüsü farklıdır. İktidar her zaman muhalefete karşı sorumludur. Millete karşı da sorumludur. Hesap verme makamı iktidar makamıdır.
Bu ölçü devlet adamları, siyaset adamları ve vatandaş gözünde ve nezdinde farklı olabilir. Bütünü dikkate alınır.
Vatandaşın bunları kavraması için kültürü kadar eğitilmesi şarttır.
Devlet, bu eğitimin yetkisine ve sorumluluğuna sahiptir.
Devlet insanlarının görevi devleti korumaktır. Yetkisinin altında, bu sorumluluk yatar. Görevi Vatandaşı her açıdan korumaktır.
Devlet, vatandaş ile sıcak ve şefkatli yakınlıkta olmalıdır. Bilgilendirmelidir.
Siyasetçilerden bu beklenemez. Siyasetçilerin amacı oy almaktır.
Devlet adamı ile siyaset adamı ayırımını, hükümet, iktidar, devlet ayırımını yapan bir vatandaş aklının profilinin çizilmesi gerekmektedir.
Devlet bilinçli vatandaşlarıyla güçlenir.
Bilinçli vatandaşlar siyasete devletin güçlenmesi adına girer.
Bilinçli vatandaşların din, ırk, mezhep, bölge, ağalık, şıhlık ayırımından kurtulmaları önemlidir. Ve amaç devletin birliği, beraberliği üzerine kurulduğunda, o devlet güçlenir.
Şu da önemli ki; yazarken vatandaşın menfaatlerini öne çıkartıp, kendi gizli menfaatlerini saklayarak savunanları da vatandaş için ortaya çıkarmak görevi, hür olan basın ve yayın kuruluşlarında can hıraş çalışan özgür ve tarafsız gazetecilerin, yazarların görevidir.
Ülkemiz açısından bakıldığında, iktidarın ve muhalefetin canlı yayınlarda sorulara cevap vermek üzere birlikte olmaları, bulunmaları , görülmeleri, karşılklı birbirlerine soru sormaları ve yayın kuruluşlarında vatandaşın karşısında birlikte hesap verebilirlik şeklinde görülmeleri ülkemizin menfaatinedir.
İktidar ve muhalefet canlı yayınlarda birlikte ve karşılıklı sorulara cevap vermeliler.
Bunu istemek vatandaşın hakkıdır.
Adalet, şeffaflık, kalkınma bence esasında budur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.