Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ
TAAHHÜDÜ İHLAL
Taahhüt arapça kökenli bir kelime. Bir şey yapmayı üstüne alma, üstlenme anlamında. Siyaset başta olmak üzere her alanda verdiğiniz sözde duramıyorsanız taahhüdünüzü ihlal etmiş olursunuz. İcra ve iflas konusunda da var taahhüdü ihlal. 340. maddede 3 ay tazyik hapsi ile.
Yargı reformunun 1.paketi meclisten geçti. Bu pakette önemli düzenlemeler var. Bazılarını hatırlayalım dilerseniz. Baro levhasına kayıtlı ve en az 15 yıl kıdemi bulunan avukatlara hususi damgalı pasaport verilebilmesine imkan tanınıyor. Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum, grup ve terör örgütlerine üyeliği, iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle haklarında idari işlem tesis edilenler ile suç soruşturması veya kovuşturması nedeniyle pasaportları iptal edilen ya da pasaport talepleri reddedilenlere belirli koşulların bulunması durumunda kolluk birimlerince yapılacak araştırma sonucuna göre İçişleri Bakanlığı'nca pasaportları verilebilecek. Yargı paketinin ilk bölümünde tutukluluk süreleri de yeniden düzenleniyor. Buna göre, soruşturma evresinde tutukluluk süresi, ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından 6 ayı, ağır ceza mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise 1 yılı geçemeyecek. Tutukluluk süreleri, fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmamış çocuklar bakımından yarı oranında, 18 yaşını doldurmamış çocuklar bakımından ise 4'te 3 oranında uygulanacak. Cumhuriyet savcısı veya hakim tarafından ifade ve beyanının özel ortamda alınması gerektiği ya da şüpheli veya sanık ile yüz yüze gelmesinde sakınca bulunduğu değerlendirilen çocuk veya mağdurların ifade ve beyanları özel ortamda uzmanlar aracılığıyla alınacak.
1.yargı paketi ile seri muhakeme ve basıt yargılama usülleri de sisteme dahil ediliyor. Bu çerçevede, Asliye Ceza Mahkemesi'nce iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını veya üst sınırı 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilecek. Kanunla hukuk yargılamasında uygulanan ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasına dair hükümler, idari yargıda da uygulanacak.
Uluslararası Af Örgütü “yargı reform paketleri “ile ilgili asgari anlamda şu tavsiyelerde bulundu:
Yürütmenin yargı üzerindeki etkisini ortadan kaldıracak anayasal ve yasal değişikliklerin yapılması da dahil olmak üzere yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını yasalarda ve uygulamada güvence altına alacak düzenlemeler yapılmalıdır.
Terörle Mücadele Kanunu’nun 1. Maddesindeki “terör” tanımı ile 2. Maddesindeki “terörist” tanımında değişiklik yapılarak, bu tanımlar uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına uygun hale getirilmelidir.
Türk Ceza Kanunu’ndaki 301. Madde (Türk Milletini aşağılamak), 318. Madde (Halkı askerlik hizmetinden soğutmak), 215. Madde (Suçu veya suçluyu övmek), 125. Madde (Hakaret) ve 299. Madde (Cumhurbaşkanına hakaret) yürürlükten kaldırılmalıdır.
Türk Ceza Kanunu’nun 220. Maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları (Örgüt adına suç işlemek) değiştirilmeli veya yürürlükten kaldırılmalıdır. Silahlı bir gruba yardım etmenin hangi durumlarda suç oluşturduğuyla ilgili benzeri bir yardımın uluslararası anlamda tanımlı bir suç teşkil etmesi ve hangi durumların doğrudan bu suçun planlandığını veya işlendiğini göstereceğinin açıkça belirtilmesi de dahil olmak üzere net kriterler konulmalıdır.
Terörle Mücadele Kanunu’nun 6. Maddesinin ikinci fıkrası (Terör örgütlerinin bildiri ve/veya açıklamalarını basmak veya yayınlamak) ve 7. Maddesinin ikinci fıkrası (Terör örgütü propagandası yapmak) değiştirilmeli veya yürürlükten kaldırılmalıdır.
Ceza Kanunu’nun 216. Maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları (Kin ve düşmanlığa teşvik) yürürlükten kaldırılarak, ilgili fıkraların fikirlerini barışçıl biçimde ifade eden kişileri yargılamak için kullanılmaması güvence altına alınmalıdır.
Tüm tutukluluk hallerinin bağımsız ve tarafsız bir mahkemece düzenli olarak değerlendirilmesi ve tutuklu kişilerin tutukluluk hallerine etkili itirazda bulunabilmeleri için avukata ve yeterli bilgiye erişimlerinin olması sağlanmalıdır.
Kişilerin çalışma, seyahat, sağlık, barınma ve yeterli yaşam standardı hakları olmak üzere insan haklarının korunması, özellikle görevden uzaklaştırma veya kamu görevinden ihraçla sonuçlanan disiplin soruşturmaları sonrasında, güvence altına alınmalıdır. Disiplin soruşturmalarının yerleşik hale gelmiş olan adil yargılanma haklarına uygun bir şekilde yürütülmesi sağlanmalıdır.
Dönüyoruz başa. Eskiden “mal beyanında bulunmama” diye bir ceza vardı. İnsanlar on gün boşu boşuna hapislerde yatıyorlardı. Taahhüdü ihlal’e verilen tazyik hapsi de cezaevlerini doldurmaktan başka bir işe yaramıyor. Üç aylığına hapse girmeyi gerektirecek olan suç. alacak miktarına göre değişmiyor süre "fiks menü..3 bin lira borcu olanla 3 milyar borcu olana aynı ceza veriliyor.
Diyelim ki birini yaralamak ya da birinin malını çalmak suçundan yargılanıyorsunuz. ya da mesela trafik kazasında aslen siz kusurlusunuz ve çarptığınız arabadaki yolculara allah yardım etmiş mi belli değil. İşte bu hallerde bile, hapse girmeyebilirsiniz. Cezanız 1 yıldan azsa, paraya çevrilebilir veya hakkınızda erteleme kararı verilir, uygun hallerde hükmün açıklanması geri bırakılır, yani içeri girmemenin envai türü var fakat.taahhüdü ihlal suçunun hiçbir "türü" yok ,hapse girersiniz.
Zaten borcunu ödemek istemeyen gidiyor cezaevine paşa paşa 3 ay yatıyor, herhangi bir taşınır ya da taşınmazı da yoksa borçtan kurtuluyor. Hele ki iki yıl kaçmışsa ceza ortadan kalkıyor. Normalde hiç kimse para borcundan dolayı özgürlüğünden alıkonulmamalı, yani kişiye hapis cezası verilmemeli. Yargı paketlerini hazırlayan hukukçuların bu maddeyi ele alıp tekrar düzenlemelerinde yarar var. Hem alacaklılar, hem borçlular açısından.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.