Orhan Selen
TARİKATLARA DİKKAT EDİLSİN
Tarikatlarla ilgili yazılarım her zaman bazılarının tepkilerine neden olmuştur..
Bunların adlarını yazarak yanıt vermem için tepkilerinin maddi temellerinin olması ve içlerinde terbiye unsurunun bulunması gerekir.
Ben kural olarak terbiyesizlerle, ahlaksızlarla, aptallarla ve yalakalarla tartışmam.
Fakat bunların rezilliklerini yazmaktan da çekinmem.
Medya devleriyle koşullarımızın eşit olmadığının farkındayım.
Uzaktan kumandalı roketlerin uçuştuğu meydanda bizler kılıç-kalkan, ok ve yayla savaşıyoruz.
Bir savaş alanındayız.
Biz bu alanda tarafsız bölgede değiliz.
Cumhuriyetin, laik yaşam biçiminin, özgürlüklerin, ulusal bağımsızlığın hukuk üstünlüğünün, çağdaş yaşamın yanındayız.
Üstelik bunların varlığını parça parça değil bir bütün olarak istiyoruz.
Tarikatların büyük bölümü ise karşımızda yer alıyor.
Devleti ve halkın yaşamını din eksenine oturtmaya çalışıyorlar.
Bu kadarla da kalmıyorlar.
Arkalarına Allah’ı, ellerine Kuran'ı , başlarına sarığı alarak halkın emeğini sömürüyor, onu dolandırıyorlar.
İnsanlar yaşamak için büyük zorluklarla para kazanırken, tarikatçılar din omurgalı şirketlerle, şarlatan ve sahtekar şeyhlerle çarptıkları milyonları havuzlu villalarda yeme yarışındalar.
Bu rezilliklerin arkasında, yanında ve ortasında tarikatlar bulunuyor.
Din adına halkı dolandırmanın İslam'ın neresinde çıkarıldığını soranlara da hakaret dolu tepkilerle karşı çıkılıyor.
Bir Müslüman’ın örnek alacağı kişi İslam’ın peygamberidir.
Onun davranışları ve yaşam biçimidir.
Müslümanları soyarak, dolandırarak zenginlik kazananların bu davranışları peygamberin yaşamıyla örtüşüyor mu ?
Bazı tarikatları neden eleştirdiğimi eleştirenlere soruyorum:
- Mevlevilikten kimsenin şikayeti var mı ?
Bir Mevlevi'nin Allah veya Mevlana adına halktan para topladığını, şirket kurarak birilerini dolandırdığını duyan oldu mu ?
Mevleviler cumhuriyetle, laik yaşam biçimi ve devletle kavga ediyorlar mı ?
Tarikat için," Allah’a giden yoldur "diyenlerin önce o yolun dolandırıcılıktan geçmediğini bilmeleri gerekir.
Bazıları kızsa da, hakaret ve küfür dolu tepkilerle karşıma çıksalar da onları ciddiye almayı düşünmüyorum.
Patronları, şeyhleri karşıma çıkamazlar.
Etlerini sıyırdıkları kemikleri yalamaları için önlerine attıkları aportları havlarlar ki, eğer doğru ad ve adres verme yürekliliğini gösterirlerse, onlara da Aziz Nesin'in İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR kitabını armağan olarak yollarım.
Alman Mahkemesinde mahkum olanlar yurt dışında çalışan insanlarımızı dolandırdılar.
Türkiye’de insanları Allah adına dolandırmak şerefsizliktir.
Gurbette ekmek parası için çalışan insanlarımızı dolandırmak şerefsizliğin karesidir.
Bu yazdıklarımdan birilerinin utanması için , onlarda ar, namus, şeref, iman, inanç, Allah sevgisi bulunması gerekir.
Türkiye’yi yönetenler 15 Temmuz darbe girişiminden ders almamış olacaklar ki bu konuları gündemden düşürmenin ötesinde bir eylem yapmadılar.
Yaşananlardan ders almak insana özgüdür.
Tarikat ve cemaatler 15 Temmuz başarısızlığında gerekli dersi aldılar.
Bir sonraki darbeyi akılcı bir planla düzenlerler.
Son günlerde çıkarılan darbe söylentileri ya gırgıra alınıyor ya da çok sert tepki gösteriliyor.
Siyaset devlet adamlığı ile bütünleşmezse soytarılığa dönüşür.
Örnek vermeyeceğim. Herkes kendi örneğini bulsun.
Ben kalemiyle savaşan bir savaşçıyım.
Bedel ödetmesini de bilirim ödemesini de....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.