Amerika’da Corona virüsü enfeksiyonu vakalarının yeniden artmasıyla bazı bölgelerde okulların yeniden kapanması ve eğitimin sadece internet üzerinden devam etmesi gündemde. Ancak uzaktan eğitim ülke genelinde azınlık gruplardan milyonlarca yoksul öğrenciyi zorluyor.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan ve tam adını açıklamayan, Florida’nın güneyindeki Hialeah Miami Lakes Lisesi öğrencilerinden Devon, “Mart ayının sonunda uzaktan eğitime başladığımızdan bu yana ders notlarımı yüksek tutmakta zorlanıyorum. Sınıftayken derslere daha iyi konsantre olabiliyorum” diyor.

Devon’ın okulunda haftada sadece birkaç gün sınıfta eğitim veriliyor.

Ülkedeki lise öğrencileri arasında azınlık gruplardan gelenlerin oranı yüzde 97 ve her 10 öğrenciden 8’i kısıtlı imkanlara sahip.

Education Week dergisinde yayınlanan bir makalede, yüz yüze verilen eğitimin ilkokul ve ortaokul öğrencileri için çok daha verimli sonuçlar doğurduğu, internet üzeri öğrenimde ise özellikle azınlık gruplarından gelen ve yoksulluk içinde yaşayan öğrencilerin dezavantajlı olduğu vurgulanıyor.

Ülkenin en büyük eğitim bölgesi olan Miami-Dade bölgesinde Mart ayından bu yana uzaktan eğitimde bir dizi sorun yaşanıyor. Diz üstü bilgisayarların dağıtımı, online sınıflara erişim ve azınlık grupların bölgelerinde internet hızının yavaşlığı bu sorunların başında geliyor.

Bazı uzmanlar uzaktan eğitimin uzun süre devam etmesi halinde çok sayıda öğrencinin gelişiminin aksayacağı uyarısında bulunuyor.

Florida’nın Bradenton kentinde yaşayan 4’üncü sınıf öğretmeni Nicolas Leduc, “Bunun uzun vadede etkilerinden endişe duyuyorum. Öğrenciler sosyal etkileşimden uzak kalıyor ve ihtiyaç duyduklarında yardım alamıyorlar” diyor.

Sonuçlar okuldan okula ya da velilerin yaklaşımına göre de değişiyor.

Miami’deki özel dini okul Holy Cross Lutheren’da eğitim gören 6 ve 10 yaşlarında çocukları olan Karen Cryer Douthit, eşiyle birlikte evden çalışıyor.

Amerika’nın Sesi’ne konuşan Douthit, “Evdeyiz ve çocuklarımıza odaklanmalarında ve öğretmeni dinleyerek dersi takip etmelerinde yardımcı olabiliyoruz. Ancak aileleri çalışan çocukların böyle bir şansı ve imkanı yok, o öğrenciler geride kalacak” diyor.

Öğrenme sürecinde aksamalar

New Orleans’ta ilk ve ortaokullarda öğrencilerin derslere katılımı Ağustos ayından bu yana geçen yıllara oranla yüzde 10 düştü. Kentin 45 bin öğrenci nüfusunun büyük bir çoğunluğu düşük gelirli ve azınlık toplulukların çocukları. Burada beyaz olmayan öğrenciler tüm öğrenci nüfusunun yüzde 91’ini oluşturuyor.

Bölgenin eğitimden sorumlu yetkilileri öğrencilere uzaktan eğitimde yardımcı olabilmek için dizi üstü bilgisayar ve 12 ay boyunca öğrencilerin sınırsız internet erişim sağlayabilmesi için de 8 bin mobil internet cihazı satın aldı.

Bu adım, Katrina Kasırgası’nın ardından da eğitimde büyük bir kesinti yaşanan New Orleans’ta bu kez olumsuzlukların engellenmesini sağlayabilir. 2005 yılında yaşanan kasırgada okullar geçici olarak kapatılmış ve uzmanlar bunun öğrencilerin üçte birinin bir yıl geri kalmasına neden olduğunu söylemişti.

“Okullar açılmadığı sürece sorunlar devam edecek”

Bugün nakit fona erişimde sıkıntı yaşayan birçok yerel yönetim, pandemi sürecinde diğer öğrencilere kıyasla dezavantajlı olan azınlık öğrencilerin sorunlarına çözüm üretmekte yetersiz kaldı.

Douthit’in eşi Marc Douthit, bu öğrencilerin eğitim süreçlerinden ciddi anlamda geri kalmalarından endişe duyduğunu belirterek, “Pandemiden önce bile gerekli eğitim desteğinden mahrum olan, kentlerde yaşayan dezavantajlı öğrencilerin ihtiyaçlarıyla ilgilenmek zorundayız” diyor.

Eğitim araştırmacıları bazı okul idarelerinin öğrencilerin uzaktan eğitimle ilgili ihtiyaçlarını gözlemleyip, öğrencilerin katılımını arttırarak günlük çalışmalarını takip etmek için işbirliği yapıyor.

Ancak Broward bölgesi eğitim idaresi yöneticisi Robert Runcie’ye göre dersler sınıflarda yapılmadığı sürece sorunlar devam edecek.

Runcie, “Velilerin çocukların eğitimine evden devam etmekle yüz yüze eğitim için okullara dönmelerine izin vermek arasında bir tercih yapması gerekiyor” diyor.