Nuray Başaran
Afrin şehir merkezinde kurulan tuzaklar
Dün Afrin ve Menbiç’in bölgede en önemli iki uyuşturucu merkezi olduğunu yazmıştım. Ve hangi ülkelerin nasıl işin içinde olduğunu. Elbete bunun Türkiye ayağı da var. Kimleri nasıl finanse ettiğinden , ne kadar kazanım sağlanıp nerelere gittiğine kadar. En acısı da ülkemizde uyuşturucunun nasıl kullanımının yaygınlaştırıldığıdır. Ve bu ayrı bir yazı konusudur. İlerleyen zaman içersinde elbette bunları tek tek yazacağım.
Bugün ise sizinle acil paylaşmak istediğim Afrin’den gelen son bilgiler. TSK şehir merkezine ilerlerken elbette karşı cephede de ilginç tuzaklar ve hazırlıklar var. Uzun zamandır Türkiye ve TSK’yı hem ‘işgalci’ hem de ‘sivilleri öldüren’ bir mekanizma gibi göstermek isteyen güçler, maalasef bu noktadan hareketle, Afrin şehir merkezinde büyük hazırlıklara başlamış durumdalar. Bunlardan en önemlisi bütün silah ve mühümmat ile YPG ve PYD güçlerinin hastaneler, okullar ve camilere yerleştiği bilgisidir. Artık Afrin şehir merkezindeki tüm okullar, camiler ve hastaneler birer cephaneliktir. Üstelik de özel eğitimli bu terör örgütü üyeleri hem sivil görünümde, hem de sivilleri de yanlarına toplamış ve buralarda oluşacak toplu ölüm ve kayıpların olması halinde Türkiye’yi sivil katliamları yapan ülke durumuna düşürecek tüm hazırlıkları bitirmiştir. Öte yandan bu hazırlığın daha ileri boyutu; sivil katliamları kendisi yaparak bunu Türk Ordusuna mal etme olasılıkları da maalesef mümkündür.
Bilyorum belki bana kızanlar da olacaktır ama ÖSÖ içersinde de sıkıntılar olduğu ve ‘para’ karşılığı elde edilen bazı ÖSÖ üyelerinin de TSK’ya karşı girişimlerde bulunabileceği yönündeki olasılıklar da Afrin için kapalı kapılar ardında konuşulanlar arasında.
Nitekim ÖSÖ’nün terörden temizlenen bazı köylerde bayrak çekmesi, rejimin bayrağını indirip çiğnemesi gibi video görüntülerinin servis edilmesi de bu bağlamda değerlendirilmesi gereken konular arasındadır. Görünen o ki, birileri terörü temizlemek ve sınır güvenliğini sağlamak üzere bölgede operasyon yapan ( adını da barışı simgeleyen Zeytin dalı olarak belirleyen) Türkiye’nin eylemini bir fetihe ve karşı bir devlet ile savaşa çevirmek istiyor. Böylece Türkiye’yi dünya kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmaya ve mahkum ettirmeye çalışıyor.
Ne yazık ki Türkiye’de son dört beş senedir Özgür Suriye Ordusu (ÖSO)'nun varlığından haberdar ancak ÖSO'nun ne olduğu da tam olarak bilinmiyor. ÖSO'yu bu bağlamda ikiye ayırmalıyız: Biri, Fırat Kalkanı operasyonuna kadar olan ÖSO, ikincisi ise Fırat Kalkanı'ndan sonraki ÖSO.
İlk başlarda, El-Nusra, Ahrar, Nureddin Zengi Taburu hatta Cevşül İslam adındaki bölgenin en büyük grupları ÖSO çatısı altında, ABD tarafından finanse edilen bir gruptu. Ama Fırat Kalkanı ile beraber, özellikle bu bölgede, ağırlığı Türkmenlerden oluşan, yanlarında Arap ve Kürtleri de barındıran, Türkiye'ye bağlı, Türkiye'nin finanse ettiği, eğitip donattığı bir ÖSO var. İblid bölgesinde de bir ÖSO var ama bunlarla pek bağı yok. Elbette Türkiye Cumhuriyeti de bu bağlamda gerekli tedbirleri almıştır ve alacaktır.
Kısaca özellikle Afrin’in şehir merkezine yaklaştıkça sorunlar ve tehlikeler de artmaktadır. Dün akşam saatlerinde gelen haberlere bakınca YPG’yle ittifak halindeki Arap milislerin Afrin’e 1700 kişilik bir güç gönderdiği haberi ortaya çıktı.
Reuters’a konuşan Ebu Ömer el Edilbi adlı sözcü, söz konusu milislerin şu ana dek Suriye’nin doğusunda YPG’nin çatı örgütü Demokratik Suriye Güçleri’ne (DSG) bağlı olarak IŞİD’e karşı savaştığını söyledi.
Diken'in haberine göre Sözcü, “1700 savaşçı sevk ettik… Afrin’i savunmak için, terörizme karşı savaşmak üzere” diyor.
Öte yandan dün yine Suriye’deki Hımeymim hava üssü yakınlarında Rus Antonov-26 tipi kargo uçağı düştü. Ve yolcuların tamamının Rus ordusuna bağlı askerler olduğu kaydedildi.Rusya Savunma Bakanlığı, kazaya ilişkin yaptığı ilk açıklamada, uçakta 26 yolcu ve 6 kişilik mürettebatın hayatını kaybettiğini söyledi. Her ne kadar uçağın saldırı değil teknik hatadan dolayı düştüğü belirtilmiş olsa da, bölgedeki savaş alanının giderek genişleme ihtimali de masada duran bir gerçektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.