Kerime Yıldız
Omurgasız Tufan
Türkiye’nin en zeki kadınlarını sorsalar tereddüt etmeden Gülse Birsel’i söylerim. Senaryolarında unutulmaz karakterler çıkardı.
Meselâ; Yalan Dünya’da bir Tufan vardı. Dizi yönetmeni Tufan, sırt ağrıları dayanılmaz olunca doktora gitti. Doktor, “Tutulma filan oluyor mu?” diye sorunca şöyle dedi:
“Çok esneğimdir. Fâre gibi kapıların altından geçerim gerekirse.”
Tufan, ahlâktan bahseden doktora, “Hipokrat yemini, sizin meslekte var; bizim meslekte yemin yok.” diyecek kadar da yüzsüz.
Tufan’ın sırt emarı çekilince omurgası olmadığı ortaya çıktı. Doktor, tıp târihinde bir ilk olduğunu ve literatüre gireceğini söyleyince pişkin pişkin gülerek şöyle dedi:
“Literatüre gireceksek bir fiyatı olur. Üç beş çorba parası atarsınız artık.”
İşte Tufan, böyle bir karakterdi.
Nerden çıktı şimdi Tufan?
Bülent Arınç’a, Cumhurbaşkanlığı’nda mühim bir görev verildi. Cem Küçük, bir zamanlar edepsizce hakâret ettiği Arınç hakkında buram buram yalakalık kokan bir köşe yazısı yazınca Tufan’ı hatırladım.
Omurgasız Tufan’ı...
Fâre gibi kapıların altından geçen Tufan’ı....
12 Eylül sonrasında bilâ-bedel ülkücülerin avukatlığını yapan Bülent Arınç, mazlumlar için gerekirse yine cübbesini giyeceğini söyleyince gerçekten çok sıkıntılı bir linç süreci yaşadı.
Hani, “Geldi geçti ama deldi geçti.” türünden..
Yeni vazîfesi hayırlı olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.