Alp Tufan
UZANLAR NEDEN KOŞUYOR?
Sevgili okuyucularım,hepinize iyi bir hafta sonu geçirmenizi temenni ediyorum.Yazılarımın bazılarını zaman zaman basından aldığım bilgileri analiz ederek, bazen bunlarla ilgili haber kaynaklarımdan aldığım bilgiler ve görüş alışverişlerinden etkilenerek kaleme alırken kendi yaşanmışlıklarımı da ekliyorum.
Uzun zamandır sayın Cem Uzan beyefendinin tekrar yurda dönerek siyaset ve iş hayatına gireceği hakkında kendi attığı sosyal paylaşım bilgileri ve kendi insan kaynaklarım ilede bu tip haberleri alıyorum.
Sayın CEM UZAN ve ailesi ülkemizin iş ve sosyal hayatının köklü ailelerinden biri, kısa zaman içinde servet sahibi olan insanlar değil.
Baba Kemal Uzan eski müteahhitlik ve basın alanındaki önemli ticari işler ile hayata atılıyor.
Tabi ben konuya farklı kamuoyunun bilmediği taraflardan girmek istiyorum kendi yaşadıklarımla.
İlk önce bazı derin dostlardan bazı bilgiler alırdım,bu aile hakkında hep içimden gülerdim.
Kimi derdi ki aile eski Yugoslavya devlet başkanı TİTO nun gizli servetini üstlerine alarak yüklendi,kimide devrik Romanya liderinin İsviçre’deki yüklü servetlerini ele geçirdi diye yalan yanlış bilgilerle bizlerin kulağınında bu konuları yer etmek isterlerdi.
Ben sayın Cem Uzan beyle tesadüf bir kere karşılaştım ve yakın yüz yüze geldim, o da şöyle oldu.
1997 yılında ailem İspanya’nın Toledo şehrine seyahate gitmişlerdi, orda kılıç ve bıçak gibi hediyelik eşyalar çokça satıldığı ve bunlarla Toledo şehri ün kazandığı için bana bir çok hediyelik eşya getirmişlerdi.
O yıllarda kozmik görev yapan Kenan kod adlı bir arkadaşım ile Pera Palas otelinin lobisinde buluştuk,lobide yan koltuklarda sayın Cem Uzan ve arkadaşları oturuyordu.
Hatta Kenan arkadaşıma hediye edeceğim sustalı bıçağı aniden açınca sayın uzanın korumaları biraz rahatsız oldu,bizler hafif tebessüm ettik ortalık yumuşadı.
Kenan arkadaşıma sordum,ne yapıyorlar burda bunlar diye,bana verdiği bilgi şu olmuştu Telsimin lisans anlaşması yapılacak,onun için beş yüz milyon dolarlık bir ödemeleri olacak yarın, bunun için bir kredi mukavelesi imzalayacaklar onun görüşmeleri için otele gelmişler dedi.
Bunu anlatmamın sebebi sayın Cem Uzan beyi ilk ve son canlı olarak burda görmüş olmamdı.
Tabi TÜRKİYE derin yapılanmasında devamlı aktif isen her türlü bilgi akar ben hep bunları uzaktan izlerim.
Mesela sayın Erol Köse o zaman devamlı tüm çalışma arkadaşları ile günlük görebildiğimiz izleme alanında olan bir sanat yapılanması,sıkıntılarla karşı karşıya kaldığında Uzan holdingin kanatları altında ticari yaşama devam ettiğinde kat kat dahada büyümüş ve tanınmış TÜRKİYE ‘de yaptığı sanatsal ticari faaliyetleri daha kuvvetli bir hale gelmişti.
Tabi UZAN holding gibi son son 20 yılını çok büyüyerek geçiren ticari kuruluş 2003 yılına geldiğinde TÜRKİYE’nin en büyük sermaye güçlerinden biri olmuş vede sarsılmaz bir yapıya sahip olmuştu.
İşte büyük olmak ve bu büyüklüğü devam ettirmek çok önemli bir hadiseyken aniden sayın CEM UZAN beyin siyasete atılması ve bu atılma programının AMERİKAN BAŞKANLIK şeçimlerinde kullanılan yöntem olması ve çok ciddi pisikolojik prokobanda hareketi ile yepyeni bir şeçim kampanyası ülkemizde alışık olmadığımız sayın UZAN beyi siyasette hızlı ve çok kısa zamanda çok yüksek oy alması ile sonuç veren seçim sonuçları elde etmesini sağlamıştı.
Bunun sonucunda seçimi buçuk oyla kaybeden DOĞRU YOL PARTİSİ ve DEMOKRATİK SOL PARTİ.
Ve şeçimin galibi hiç beklenmeyen bir oy oranı ile AK PARTİ.
Ama tahterevalliyi LONDRA için yöneten bir gurup var neden böyle söyledim.
Şeçimlerden evvel sayın CEM UZAN beyin Amerika Birleşik Devletlerinin en önemli kuruluşlarından olan MOTOROLA firmasının alacağını ödememesi ve bu konuda uzlaşma sağlayamaması hadisesi var.
Bir kısım DERİN kişiliklerin sayın Uzanı bu konuda vatanseverlik edebiyatı ile danışmanlık yapmaları ve sayın Cem Uzan beyin bu danışmanlara inanması ve onların telkinleri ile MOTOROLA firması ile ticari anlaşmazlığa düşürmeleri Uzan holdingin felaketinin başlangıcı ve sonraki siyasi açılımlar ailenin hem iç cephe hemde en büyük etken uluslararası sermaye tarafından hedef tahtasına konmasına neden oldu.
Sayın Cem Uzan ve ailesi baştan bu yanlış danışmanlık hizmetlerine tavır geliştirselerdi satranç tahtasında hem kendi yaşamları hem ülkede gelişecek farklı domino etkileri tüm Türkiye'yi ve coğrafyayı farklı bir çizgiye taşıyacaktı.
Cingöz Recai çocukluğumda kitapları ve merhum AYHAN ışık beyin oynadığı beyaz perdedeki filmiyle hep bana örnek olmuş bir yapıttır,ünlü TÜRK edebiyatçısı merhum Peyami Safa beyefendinin romanı.
Yıl 2001 sonları İstanbul Florya sŞenlik mahallesinde bir çıkmaz sokak dikkatimi çekiyor,bu sokakla ne zaman ilgilensem tarassut(izleme) yapsam bölgedeki yapılanma benim dikkatimi dağıtıyor buradaki bir gizemi çözemiyorum.
Görünüşte metruk karanlık basit bir sokak sokakta adana kökenli bir kaç aileden oluşan bir yapılanma var.
En sonunda 2003 senesinde bu sokağa bir polisiye operasyon yapıldığında öğrendim ki ANKARA ORGANİZE ŞUÇLAR DAİRE başkanlığının yönettiği bir önemli operasyon,operasyonu dönemin daire başkanı sayın HANEFİ AVCI bey yönetiyor,bir kaç bölge amiri arkadaşım var,ALP bey dediler Hanefi müdürümüz operasyonu bizzat başında bekleyerek götürüyor,tüm bilgisayarlar ve veri tabanlarına el konuluyor çok hassas şekilde.
Kimin bu bilgi işlem merkezi dedim ve sordum?
Uzan Holding'in dediler.
Çok derin derin düşündüm.
Kurtlar Vadisinde DOĞU EŞREFOĞLU karakterinin dediği neydi.
Biz tahteravalli gibiyiz birini indirir birini çıkartırız,bazen indirdiğimizi hiç bir zaman çıkartmayız.
Bu sözden yola çıkarak acaba tüm bu satrançı oynatanlar bu sefer ülkedeki bir değişim olabilmesi için satranç oyununa çeşitli renkler mi sokmaya çalışıyor.
Bunda da bu satranç tahtasında daha evvel şaha mat olmuş sayın CEM UZAN beye’de tekrar ülkeye dönebilmesi için çeşitli uluslararası ve içerdeki çalışmalar ile ön açılmaya mı çalışılıyor.
Belki siyasette çok etkili olmasa bile yeniden ülkesinde ailenin toplanmasında çeşitli yararlar görülmesi eski dostlarca istenmekte.
Londra ne düşünüyor bu coğrafyada en çok o önemli,yoksa ölüleri diriltmek çok kolay onlar için.
Burdakiler sadece danışman!
Saygılarımla,
Alp Tufan.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.